Fotoğraf, www.lezzetlisomunlar.blogspot.com sitesinden alınmıştır.
Piyasada
satılan yoğurtların pek çoğunda katkı maddeleri olduğunu öğrendiğimde “tamamen
doğal yoğurt” arayışına girdim ve yaklaşık bir aydır da kendi mayaladığım
yoğurdu yapıp yiyoruz. Daha pratik olduğu için yoğurt makinesi satın alarak
yaptığım yoğurdun yapımını anlatmadan önce; bazı üreticilerin yoğurtta yaptıkları
“katkıların” neler olduğunu araştırıp öğrendiğim kadarıyla size de aktarayım.
Birkaç ay önce bir bilim adamının yoğurtla
ilgili bir haberini okumuştum. (Bakınız: Cumhuriyet Gazetesi 05 Nisan 2012 tarihli haber ). Bu haberde, İstanbul Üniversitesi’nden Dr. Yavuz Dizdar, yoğurt
da dâhil olmak üzere marketlerdeki uzun ömürlü gıdalardan uzak durulmasını
tavsiye ediyor ve marketlerde bulunan yoğurtların içinde “glutatyon maddesi”nin
bulunmadığını belirtiyor. Hâlbuki bu maddenin bir yoğurtta olması gereken ve
bizleri birçok hastalıktan koruyan bir madde olduğunu; endüstriyel yoğurtlarda
bu maddenin çeşitli nedenlerle (yoğurdun raflarda ekşime yapmaması, yoğurdun
uzun süre dayanması vb.) yoğurt üreticileri tarafından alındığını söylüyordu.
Bu haberi okuduktan bir süre sonra, televizyonda da yine doğal yoğurt konusunu
görünce internette biraz araştırma yaptım, sonra da bir yoğurt makinesi alarak
doğal yoğurt sürecine giriş yapmış oldum.
BAZI ENDÜSTRİYEL YOĞURTLARDA NELER VAR:
Yoğurt üretimi yapılırken
sütün bir kısmı buharlaşma sonucu kayboluyor. Maliyeti azaltmak için de “milamin”,
“selüloz” ve “süttozu” gibi katkı maddeleri katılıyor. Bu maddeler hem kıvamı
artırıyor, hem de çok daha az süt kullanıldığı için üreticilerin maliyetini
düşürüyor. Sağlık Bakanlığı tarafından bu maddelerin ancak belirli bir sınırda
kullanımına izin veriliyor. Bu maddelerin, özellikle milamin ve selülozun uzun
vadede insan vücuduna nasıl etki ettiğine dair bilimsel çalışmalar bulunmuyor.
Eğer varsa da bunlar kamuoyu ile pek paylaşılmıyor.
Kıvam artırıcı olarak kullanımına sınırlı olarak
izin verilen bir diğer katkı maddesi de “jelatin”. Son dönemde jelatin hakkında
da bazı iddialar mevcut. Ülkemizde üretimi henüz olmadığı için dışarıdan ithal
edilerek gelen bu maddenin önemli bir bölümü Avrupa ve Amerika Birleşik
Devletlerinden geldiği ve bunların da domuzların deri, kemik ve bağ
dokularından üretildiği TV haber programlarına da konu olmuş. (Bakınız: 17 Haziran 2012 tarihli NTV Haber programı.) Jelatin
maddesi, pasta kremalarından bazı şekerleme türlerine, eritme peynirlerinden
şampuanlara kadar pek çok yerde kullanılıyor.
Eğer meyveli yoğurt yiyor veya
çocuklarınıza yediriyorsanız bu maddelerden başka “E” türevi gıda boyaları da
vücuda alınıyor demektir. Bunlardan özellikle E102, E104, E110, E122, E124,
E129, E211 isimli maddelerin zararlı olduğu biliniyor. Meyveli yoğurtların
içeriğinde bu maddelerin olmamasına dikkat etmek gerekiyor. Hatta en iyisi
endüstriyel tip meyveli yoğurtlardan kaçınmakta fayda var.
Yoğurdun üstünde kaymak olması sizi
yanıltmasın. Bunun yolu da bulunmuş. Tereyağı aromalı
margarin, süt ile karıştırılarak yoğurdun üstüne dökülüyor ve böylelikle sahte bir kaymak tabakası oluşturulabiliyor.
margarin, süt ile karıştırılarak yoğurdun üstüne dökülüyor ve böylelikle sahte bir kaymak tabakası oluşturulabiliyor.
Kısacası
marketlerde “Türk tipi yoğurt (?)” bulunuyor, fakat bunun içinde ne kadarı gerçekten
süt ve hangi katkı maddeleri hangi oranda katılmış pek bilemiyoruz, bilsek bile
güven duyamıyoruz. Endüstriyel yoğurtlarda mayalama için etken madde olan “starter
kültür maddesi” yurtdışından ithal ediliyor. Süt olarak pastörize süt kullanılıyor.
Yoğurdun içindeki su miktarı buharlaştırılarak azaltılıyor. Bunun üzerine de kıvamını
artırmak için yukarıda sıraladığımız katkı maddeleri yasal sınırlarda (ya da
yasal sınırı aşan miktarlarda) kullanılıyor. Sonuçta yediğimiz gerçek bir
yoğurt mu? Takdir sizin…
EV YAPIMI DOĞAL YOĞURT
YAPIMI:
İster yoğurt makinesi ile, isterse klasik usul ile olsun ev yapımı
yoğurdun yapılması aynı esaslara dayanıyor ve yapımı kolay. Elbette zaman
içerisinde, yoğurdun kıvamını, ekşi-tatlı dengesini ayarlamak gibi ustalık
aşamasına ulaşmak da mümkün. Yoğurt makinesinin en büyük faydası, mayalanma
sürecindeki ideal sıcaklığı sağlaması.
Önce malzemeden başlayalım:
1
Litre
doğal çiğ süt, (Bulamazsanız Moova Pastörize Süt de olabilir)
1-2 Kaşık kadar (mümkünse) süzme yoğurt (mayalama için)
Yapılışı:
Çelik bir tencere içerisine süt katılır ve
kaynayıncaya kadar pişirilir. Ayrı bir kapta 1-2 kaşık kadar süzülmüş yoğurt
_ki bu sizin yoğurdunuzun mayası olacak_ içerisine azar azar süt katılarak
karıştırılır ve yoğurt-süt karışımı dengeli, homojen bir kıvama getirilir. Bu
karışım, varsa yoğurt makinesinin kaplarına, ya da ısıyı dağıtmayacak bir
tencere içerisine süt ile birlikte dökülür ve iyice karıştırılır. Yoğurt
makinesinde ısı otomatik olarak ayarlanıyor, bu yüzden üstünü örterek kapatmaya
gerek yok. Klasik usulde ise havlu vb. kalın örtülerle kapatmanız gerekiyor.
Yoğurt makinesinde 8 saat, klasik usulde 5-6 saat mayalanmasını bekledikten
sonra örtü açılır ve yoğurdun kendini toplaması için buzdolabına alınır. Yoğurt
makinesinin diğer pratik bir yararı da istenirse uygun aparatını kullanarak
yoğurdun süzülmesini sağlayabiliyor ve süzme yoğurdu gayet pratik olarak elde
edebiliyorsunuz.
İsterseniz
benim yaptığım gibi, küçük yoğurt kaplarına mayalama öncesinde mevsiminde küçük
kesilmiş meyve parçacıkları (üzüm, incir, çilek, karadut vb.) ekledikten sonra da
yoğurdunuzu yapabilirsiniz. Bu meyveli yoğurdu 2-3 gün içinde tüketmeniz daha
uygun olacaktır. (İsterseniz video görüntülü olarak aşağıda belirtilen linklerde
de yoğurt yapımı videolarını izleyebilirsiniz)
KALİTELİ VE LEZİZ YOĞURTLAR
İÇİN BAZI TÜYOLAR:
Mayalama
yapacağınız kabınız, mümkünse çömlekten bir kap yoksa cam malzemeden olursa daha iyi
olacaktır.
Çiğ
süt yerine pastörize sütü kullanıp deneyenler, yoğurdun ya tutmadığını ya da
kıvamının iyi olmadığını söylüyorlar. Ben halihazırda piyasadaki en kaliteli süt olduğuna inandığım Moova Sütü arasıra kullanıyorum. Doğal süt kadar olmasa da sonuç iyi.
Maya
yerine kullandığınız yoğurt olarak, mümkünse marketlerde satılan yoğurtlardan
değil, süzülmüş doğal yoğurt kullanın. Bulabilirseniz manda sütünden yapılmış yoğurt, yoğurdunuzu çok daha sağlıklı ve besleyici yapacaktır. Yalnız tat olarak alışık olduğumuz yoğurt tadından biraz uzakta olduğunu belirtmekte fayda var. (Manda sütü hakkında bilgi burada)
Yağlı
sütün yoğurdu daha lezzetli olur. Özellikle koyun, keçi gibi küçükbaş
hayvanların yoğurdu daha yoğun ve değişik bir lezzette oluyor.
Sonuç
olarak ister yoğurt yapma makinesi ile yapın, isterse klasik usul ile yoğurt
yapın; yaptığınız yoğurt, doğal ve en sağlıklı olan yoğurt olacaktır. Kesinlikle
tavsiye ederim…
MERAKLISI İÇİN İLGİLİ DİĞER
LİNKLER:
Yoğurt yapmak için gerekli malzemeler videosu, UzmanTv’de burada.
Milliyet Gazetesi köşe yazarı Metin Münir’in doğal yoğurt yapma
süreci burada.
Video görüntülü olarak yoğurt mayalama, Uzman TV’de burada.
Ben yoğurt falan yapamam diyorsanız, artık küçük çocuklar bile
bunu yapıyor. Buyurun izleyin.
Yoğurdun faydaları ile ev
yapımı yoğurdun diğer bir yapılış tarifi burada.
Hangi besinlerle ne zaman yoğurt yenmesi gerektiğine dair uzman
görüşleri burada.
Nil Gün’ün yazdığı, gıda maddelerinde kullanılan zararlı katkı
maddelerini öğrenmek istiyorsanız burada.
Türk tipi yoğurt gerçeği burada.
Bilgilendirme için teşekkürler.Paylaşımınıza katkı için ben de birşeyler paylaşmak istiyorum.
YanıtlaSilMaalesef ülkemizde de artık jelatin üretiliyor.Gönen'de...ve hayvanların sakatat ve atıklarından bunu yapıyorlar ve fabrikanın civarı iğrenç kokuyor....
illaki paket süt içmek isteyenlere ben de sek ve danone'yi önerebilirim.Çünkü süt alım esnasında çok titiz davranıyorlar.Bakteri,su,yağ oranlarını düzenli kontrol ediyorlar...ekşiyen ve bozulan iyidir diyerek paylaşımımı bitiriyorum.