30 Mayıs 2012 Çarşamba

SAĞLIKLI OLMA VE SAĞLIKLI ZAYIFLAMA: ALKALİ DİYET (KİTAP)



    Zayıflamak için çeşitli diyetlere başvurmak, etkili bir yolmuş gibi gözükmektedir. Hemen her yıl değişik isimli diyetler halka sunulmakta ve sunulan ilgili diyetin etkili olduğu iddia edilmektedir. Duymuşsunuzdur; Dukan Diyeti, Kan Grubuna Göre Beslenme Diyeti, Karatay Diyeti, Hollywood Yıldızları Diyeti vb… Kısa vadeli olarak bu diyetler bir parça etkili de olabilmekte; fakat bir kısmı sağlık sorunlarına da neden olmaktadırlar. Ayrıca kısa bir süre sonra vücut kaybettiği kiloları tekrar almakta, hatta kaybettiği kilolardan daha fazlasını da ilave olarak alabilmektedir.
   Kalıcı çözüm için, kısa vadeli bu değişik diyetlerden vazgeçip beslenmemizi “sağlıklı bir yaşam biçimi”ne getirmemiz gerekiyor. Alkali Diyet kitabına bu yönüyle inanıyorum ve kitapta belirtilen bilimsel görüşlere de katılıyorum. Hatta, yakın gelecekte vücuttaki alkali-asit dengesinin daha önemli olacağına_ kitapta da iddia edildiği gibi_ inanıyorum. Alkali Diyet kitabında nelerden bahsediliyor, kısaca göz atalım:
    Yanlış beslenme ve çevresel faktörlerin de etkisiyle “kronik bir asitlenme” etkisinde yaşıyoruz. Çoğu insanın vücudu, bariz şekilde asidik hale geldi. Halbuki vücudumuz hafif alkali olması için programlanmış bir organizmadır. Vücudun asit ve alkali dengesi oluşmazsa sağlığımız bozulmaya başlıyor. Denge bozulduğunda, kilo alma gibi nispeten daha hafif bir rahatsızlığın yanı sıra kolesterol, osteoporoz, kırışıklıkların artışı, eklem rahatsızlıkları, ödem, selülit, böbrek taşı oluşumu, uykusuzluk, tiroid fonksiyonlarının azalması ve hatta kansere kadar varan olumsuz sonuçlara yol açabilmektedir. Kanser başta olmak üzere bu tür rahatsızlıklarla ilgili birçok araştırma sonuçlarında, vücudun asit düzeyinin oldukça yüksek ve alkali düzeyinin düşük kaldığı tespit edilmiş.
   Vücudumuzu asidik artıklardan, bir anlamda kirlenmiş düzeyden kurtarmamız ise çok zor değil. Beslenmemizde alkali besinlere ve içeceklere biraz daha fazla yer vermemiz gerekiyor. Kitapta liste olarak sunulan alkali besinler var. Örneğin kabuklu hariç tüm deniz ürünleri alkali

19 Mayıs 2012 Cumartesi

BİR ULUSUN DİRİLİŞ GÜNÜ: 19 MAYIS


     
      Bugün 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı. Ulusal Kuruluş Savaşımızın başladığı 19 Mayıs 1919’un yıldönümü. Artık eskisi gibi statlarda kutlamayacağız bayramları. 19 Mayıs, hafta boyunca caddelerde, değişik etkinliklerle ve şenliklerle kutlanacakmış. Şuna katılıyorum: Bir bayram, elbette yasaksavar gibi kutlanmamalı. Katılımı suni olan tüm bayramlarda eksik bir şeyler vardır: Halkın coşkusu. Bayramlar ne kadar halka malolur, sahiplenilirse o kadar coşku ile kutlanır. Bayrama “değişik bir hava” getirmek için yapılan bu uygulama için, keşke halka da danışılsaydı.
      Bugün geçmiş yıllarda kutlanan 19 Mayıs’lardan daha coşkulu bir kutlama yapılmıştır. Başta İzmir ve İstanbul gibi şehirlerde çoğu genç olmak üzere binlerce kişi eğlenerek, yürüyerek bu coşkuyu paylaşmışlar ve halkın kendi tarihine, kendi bayramına sahip çıktığını göstermişlerdir. Fizikte bilinen bir kural vardır: Etki-Tepki Kuralı. Yani her etki sonuçta bir tepkimeye neden olur. Aynı kural sadece somut fiziksel olaylarda değil; toplum bilim olan sosyolojide, psikoloji gibi bilimlerde de geçerlidir. En azından halkın bir kısmının algılaması; “Bayramıma sahip çıkmalıyım”

16 Mayıs 2012 Çarşamba

BEYİNDEN BİLİNCE YOLCULUK FESTİVALİ



      Beyinden Bilince Yolculuk Festivali (2012), bu yıl ikinci kez düzenleniyor. Festiva A.Ş. tarafından düzenlenen “Beyinden Bilince Yolculuk Festivali”nde nöroloji, psikiyatri, holistik tıp, anestezi, kadın doğum, göz hastalıkları, tıbbi seksoloji, endoktrinoloji, psikoloji gibi çeşitli bilim dalları ve kişisel gelişim alanından uzmanlar, seminerler ve atölye çalışmalarıyla beynin ve zihnin işleyişi, bilincin doğası hakkındaki bilgileri anlaşılır bir dille ziyaretçilere aktarılacak.
       Beyin, bilinç, biofeedback, manyetik alan, biorezonans, kişisel gelişim, eğitim ve danışmanlık, nöro-psikiatri ve psikolojik danışmanlık, yayıncılık, algılama, hafıza, hızlı okuma, zeka ve öğrenme gibi alanlarda faaliyet gösteren kuruluşlar da festivalde hizmetlerini tanıtacaklar.
      Geçen yıl katıldığımdaki etkinlik programına göre, bu yıl biraz daha zengin bir etkinlik programı ziyaretçileri bekliyor. Etkinlik programında workshoplar, seminerler, imza günleri bulunuyor. Etkinlik, workshop ve seminer programı ile katılımcı listesine buradan ulaşabilirsiniz.    

     

14 Mayıs 2012 Pazartesi

REMBRANDT VE ÇAĞDAŞLARI TÜRKİYE SERGİSİ


                                                                                    Rembrandt ve Çağının Ressamlarının Anısına…

        İstanbul’da kayda değer önemli bir sergiyi geçtiğimiz ay Sakıp Sabancı Müzesi’nde ziyaret ettim. Dünyada şu ana kadar yaklaşık bir milyon kişiye ulaşmış bu nadide sergiye katılmanız için bir ay kadar süre kaldı. Sergi daha sonra kapanıp başka bir ülkeye gidecek. Önce sergiden kısaca bahsedeyim, sonra da Rembrandt ile ilgili bazı bilgiler vereyim.
     Hollanda ve Türkiye’nin 400’ncü Yılı münasebetiyle Sabancı Müzesi’nde Rembrandt ve Çağdaşları _ Hollanda Sanatının Altın Çağı_ Sergisi açıldı. Sergi, 10 Haziran 2012 tarihine kadar Emirgan’daki müzede gezilip görülebilecek. Serginin en gözde ressamı, şüphesiz Rembrandt van Rjin. Bunun yanında “İnci Küpeli Kız” resmi ile tanınan (bu tablo sergide bulunmuyor) Johannes Vermeer, Frans Hals, Jan Stteen, Jan Lievens gibi büyük ustaların eserleri de sergide görülebiliyor.
      Sergiyi ben keyifle gezip inceledim. Sanatseverler bir araya getirilmesi hayli zor ve zahmetli olan birçok değerli eseri görme şansına sahip oluyorlar. Hollanda’daki Rijksmuseum’da renovasyon ve bakım çalışmaları yapıldığı için, sergideki birçok eserin değişik ülkeleri gezerek sergiyle tanıtılması fırsatı doğmuş. Serginin sponsorluğunu Sabancı Holding, ING Bank, Philips, Hollanda Kraliyet, Unilever gibi birçok kurum ve şirket yapmakta.
     Bu sergide o dönemin sıradan insanlarından, soylu ve kraliyet mensubu kişilerine; doğa ve natürmort resimlerinden deniz savaşlarına ait resimlere kadar pek çok eseri görebiliyorsunuz. Sadece tablolar ve gravürler değil, maketler, cam ve seramik eşyalar, değerli gümüş eşyalar da Hollanda’nın zenginliğini ve Altın Çağı’nı yansıtıyor. Adeta o dönemin içine giriyor ve o görkemli döneme tanıklık ediyorsunuz. Müzenin en alt katında bu sergiden bağımsız olarak Türk Resim Sanatı’nın en güzel örneklerinden bazılarını da isterseniz görebilirsiniz. Serginin girişindeki mağazadan, bu sergiye ait resim katalogunun yanı sıra, sanat eserlerine ait kitapları ve bir çok hediyelik eşyayı satın almanız mümkün.
       Sergi sonrasında Emirgan’da, müzeye çok yakın olan kafe ve çay bahçelerinden birinde, bir şeyler atıştırabilir veya Boğaz manzarası eşliğinde çayınızı yudumlayabilirsiniz. 
 

 
REMBRANDT VE SANATI HAKKINDA


      Rembrandt van Rjin, Van Gogh gibi Felemenk resim sanatının en büyük ustalarından birisidir. 15 Temmuz 1606’da Leiden’de doğmuştur. 15 yaşından itibaren sanatçı Jacob van

13 Mayıs 2012 Pazar

ANNELER GÜNÜ VE ANNELİK



                                                                                                           Tüm Annelere ve Çocuklarına…

       Bugün Anneler Günü. Sabahleyin bir buket çiçek ile annemin yanına gidip gününü kutlayınca, bende bu konuyla ilgili bir yazı yazma fikri oluşuverdi. Yalnız bu yazının, sıradan, “sadece günün anlam ve önemine uygun olarak yazılmış bir yazı” olmadığını belirtmek isterim. Anne sevgisi, elbette tek bir güne sığdırılmayacak kadar önemli ve kutsal bir sevgi. Ne mutlu bu karşılıklı sevginin farkında olabilen ve bu sevgiyi yaşayan annelerine ve onların çocuklarına…
       Bugün birçok evlat, annesinin gönlünü alacak, gününü kutladı ve kutlayacak. Ne kadar güzel…Madalyonun bir de görülmekte zorlanılan tarafına bir bakalım. Elbette, geçmiş dönemlerde olduğu gibi günümüzde de annesi ile ilişkisi sağlıklı olmayan veya anne-evlat ilişkisi istediği gibi yürümeyen evlatlar da bulunmakta ve kaçınılmaz olarak bu durum gelecekte de olacak. Evrende hiçbir şey tesadüf değildir. Buna “kader” adını da isterseniz koyabilirsiniz. Eğer bu şekilde ilişkisi olan kişilerdenseniz ve bu satırları okuyorsanız, odağınızı bu konuya verip kendinize şu soruyu sorabilirsiniz, tabii eğer sormak isterseniz: Anneniz sizin hayatınızda niçin var? Elbette sadece olumlu gözüken kısmıyla değil. Sizin hangi tarafınız, hangi özelliğiniz “anneniz ile birlikte şifa bulmayı”, halledilmeyi bekliyor? Sabrınız? Dürüstlüğünüz? Kendi gücünüze sahip çıkmanız? Kendi değerinizi bilmeniz? Koşulsuz sevginiz? Ya da başka bir şey?...

7 Mayıs 2012 Pazartesi

ATATÜRK GİBİ YAZMAK



   
    Bilgisayarınızda artık siz de bu şekilde Atatürk’ün el yazısı gibi yazabilirsiniz. Bursa’dan Artikel isimli bir firmanın sahibi olan işadamı Murat Özbalcı uzun uğraşlar sonucunda ABD’de Atatürk’ün orijinal el yazısını, bilgisayarlarda kullanılabilecek şekilde fontunu (yazı tipini) yaptırdı.
  Bunun için yapmanız gereken şu: Bu fontun bulunduğu birçok indirme kaynağı var. En iyisi Artikel firmasının sitesine (burada) gidip burada gözüken “İndir” bölümünden ilgili fontu bilgisayarınıza indiriyorsunuz. Sonra bu dosyayı alıp sırayla “Bilgisayarım _ C _ Windows_ Fonts” klasörüne erişip Fonts klasörünün içine kopyalıyorsunuz. Sonra da boş bir Word dosyası açıp yazı tiplerinde “Atatürk” olanı işaretleyip yazmaya başlıyorsunuz.
   

5 Mayıs 2012 Cumartesi

HIDRELLEZ GÜNÜ HAKKINDA


    
    Yarın Hıdrellez, yani Hızır-İlyas buluşması günü. Hızır’ın doğada dolaştığına inanılan gün. Sadece İslamiyet’te değil, eski Türk (Göktürk, Hun ve Uygurlar) adet ve inanışlarında karşımıza çıkan ve kutlandığı bilinen bu gün, aynı zamanda yaz günlerinin de müjdeleyicisi kabul ediliyor.
Sınır Ötesi Yayınlarından çıkan “Hızır Kimdir” kitabında güzel bilgiler var. Yüce Yaratıcı’nın zamana ve maddeye hükmedebilen bu ruhsal görevlisini ya da görevlilerini daha iyi tanımak isterseniz okumanızı tavsiye ederim. Kitaptan küçük alıntılarla Hıdrellez ile ilgili bazı inanışları çok kısa sıralayayım. Bu tavsiyeler, bence en azından kişinin kendi bilinçaltına gönderilen güçlü mesajlar olduğu için de "değişim ve dönüşüm" için önem taşıyor. İnanıp uygulamak ya da inanmamak size kalmış:
1. Hıdrellez Gününde bereket ve bolluk enerjisi artar. Bu nedenle Hıdrellez gecesi, yani bir gün önceki geceden bütün yiyecek torba ve kapaklarının ağzı açılır. Bu günde evin kapısına gelen yabancı veya dost akraba veya yoksullar boş çevrilmez ve ikram yapılır. İçinde para bulunan minik keseler geceden itibaren mümkünse bir gül dalına asılır ve ertesi gün alınarak bolluk-bereket getirmesi için cüzdanlara konur. Bu paralar yıl boyu harcanmaz.
2. Sağlık ve şifa amacı ile; yeşil çimenlerin üzerinde yatıp yuvarlanır. Bahçelerde kurulu salıncaklarda genç-ihtiyar herkes sallanır. Papatya gibi şifalı bazı bitkiler o gün toplanır. Zaman zaman bu toplanan bitkiler kaynatılır ve içilir. Hıdrellez ateşinin üstünden en az üç kez atlanır. Bunun kış mevsiminin uyuşukluğunu gidermeye ve bazı dertlerden kurtaracağına inanılır. Yaygın inanışa göre güneş doğmadan sabah erken kalkmak önemlidir. Geç kalkmanın insan üzerinde bir ağırlık bırakacağına, yıl boyunca tembel olunacağına inanılır.
3.Uğur, şans ve kısmet bulmaya yönelik inanış ve uygulamalar: Özellikle sabah kırlık alanlara, doğaya gidilir. Hıdrellez gecesi tercihen bir gül ağacının dibine adaklar adanır ve buna ilişkin sembolik şekillerle beslenir. Ev istenirse toprak veya kiremitten ev şekilleri, bebek istenirse bebek şekli, para istenirse para konur ve Hıdrellez günü bunlar bozulur ve alınır.
   Kütahya’nın Tavşanlı ilçesinin bazı Yörük köylerinde her yıl sadece Hıdrellez sabahı toplanan bitki yapraklarındaki çiğden, yoğurt mayalanmakta ve bu yoğurt mayası diğer Hıdrellez gününe kadar maya için kullanılmaktadır. Basına da yansıyan konu ile ilgili bilgi burada
   Hıdrellez gününde evde durulmaz, doğada neşe içinde zaman geçirilmeye çalışılır. Hıdrellez gününüz şimdiden kutlu olsun.


POPULAR SCIENCE TÜRKİYE DERGİSİ İLE GELECEĞİ GÖRMEK


        
     Popular Science Dergisi’nin, (Türkçe ismiyle Popüler Bilim Dergisi) Türkçe baskısı Mayıs 2012’den itibaren yayına başladı. 1872’den beri yani 140 yıldır yayınlanan böylesi sağlam geçmişi olan bir derginin ülkemizde yayınlanmaya başlaması güzel bir gelişme tabii. “Bilim” denilince çoğu insanda bir çekinme, adeta “bir anlaşılmazlık” ve kendine uzaklık hissi oluşur. Bu nedenle bilimin ve bilim dilinin “anlaşılır” şekilde kullanımı çok önemlidir. Popular Science Türkiye, akıcı, kolay anlaşılır bir dil kullanarak bunu sağlıyor. Ayrıca kullandığı görsel malzemeler çok yerinde ve güzel. Üstelik Türkiye’de ilk defa denenen bir uygulama ile akıllı telefonlar kullanılarak dergi içindeki fotoğrafların, “canlı videolara” dönüşmesini sağlayabiliyorsunuz. Dergi içindeki bazı konularda video bölümleri var ve isterseniz bunları seyredebiliyorsunuz. Cep telefonunuzu dergideki fotoğrafa tutuyorsunuz ve telefonunuzdan video olarak seyredebiliyorsunuz. Bunun için için Apple veya Android sistemli akıllı telefonunuza “PopSci Tur AR” isimli küçük bir aplikasyon indirmeniz yeterli.
       Popular Science dergisinin gücü, geleceği çok iyi görüp analiz edebilmesinden geliyor. Öyle ki zamanında imkansız olarak görülüp olmaz denen ve bilimkurgunun kuru hayal dünyası diye küçümsenen bir çok gelişmeyi dergi önceden görüp eski sayılarında bunların haberini verebilmiş. Örneğin Ay’da su bulunabileceğini daha 1892 yılında yani 2009’da bulunuşundan 107 yıl önce yazmış. Benzer şekilde 76 yıl öncesinden 1934’de tam yüz nakli yapılabileceğini; yine 76 yıl öncesinden 1931’de robotların koku alabilecek teknolojiye ulaşacağımızı ve bunun gibi birçok teknolojik ilerlemeyi öncesinden tahmin edebilmiş olan bu vizyon sahibi dergiyi ben beğendim. Genç bir nüfusa sahip olan ülkemiz, umarım bilime ve geleceğe ilişkin merakını geliştirir ve bu dergiye hakkını verir. 3.50 TL gibi düşük sayılabilecek bir ücretle bilime, geleceğe ve hatta bilimkurguya çeşitli uzman görüşleriyle çok boyutlu bakan bu dergi, okunmayı hak ediyor.  
      Derginin uluslararası baskısı olan orijinal baskısının tüm arşivine ulaşabilir ve eğer İngilizce biliyorsanız merak ettiğiniz tüm konularda arşiv araması yaptırarak derginin arşivinden ilgili bölüme ulaşabilirsiniz. Popular Science arama arşivi burada.

 
MERAKLISI İÇİN İLGİLİ LİNKLER:

Derginin tanıtım yazısı burada

Derginin İngilizce internet sayfası burada.

CNN Türk’te Medya Mahallesi programında derginin editörü Şahin Ekşioğlu ile yapılmış video söyleşi burada.