Polisiye etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Polisiye etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

15 Mayıs 2014 Perşembe

ROMANINDAN FİLMİNE İYİ BİR HIGHSMITH POLİSİYESİ: OCAK AYININ İKİ YÜZÜ

                                         
        
  "Polisiye romanlar, her insanın cinayet işleyebileceğini kanıtlar." Patricia Highsmith
                                                                           
                                                                   
17 Mayıs 2014’de vizyona girecek bir polisiye-dram filmi var. Yazar Patricia Highsmith’in 1964 yılında basılıp yayınlanan “Ocak Ayının İki Yüzü” (Two Faces Of January) isimli suç romanından uyarlanan bu filmi seyretmeden önce bu romanı okudum ve önce romanla ilgili; seyrettikten sonra da filmiyle ilgili bilgi ve düşüncelerimi bu sayfada paylaşmak istedim. ( NOT: Aşağıdaki linkte yer alan Vikipedi’de romanın basım yılı ile ilgili yazılan 1961 tarihi doğru değildir. )

    Önce romandan biraz bahsedelim: Yazar, psikolojik gerilim türündeki bu polisiye  romanını 43 yaşında iken yazmış. Konusu kısaca şöyle: Chester MacFarland ve Colette Mac Farland isimli Amerikalı varlıklı bir çift zorunlu olarak bir tatile çıkarlar, çünkü Chester MacFarland, Amerika’da dolandırıcılık başta olmak üzere bazı suçlara karışmıştır ve en azından ismini bir süreliğine unutturmak istemektedir. Avrupa tatili sırasında Atina’ya geldiklerinde kaldıkları otele gelen bir Yunan polisini istemeden öldürmek zorunda kalan Chester ve karısı, otelde kendilerini uzaktan takibe alan Rydal isimli bir adamdan yardım alarak bu işten sıyrılırlar. Rydal, hangi amaçlarla bu çifte yardım etmiştir? Onların bu kaçışları nelere mal olacaktır? Bu ve bunun gibi birçok sorunun cevabını romanı okudukça merak edecek ve cevabını bulabileceksiniz. Patricia Highsmith’in klasik üslubundaki bu psikolojik derinlikli suç polisiyesini okumanızı tavsiye ederim.  

Roman, 1964 yılında İngiliz Polisiye Yazarlar Birliği'nin verdiği En İyi Yabancı (İngiltere Dışı) Dalda Altın Hançer (Gold Dagger) Ödülü'nü almıştır. 

                                            Romanın İngilizce Baskılarının Kapakları
   
  
     Roman, bizdeki ilk baskısını 2005 yılında Can Yayınları tarafından basılarak yapmış. Toplamda 334 sayfa. Patricia Highsmith’in romanları birçok ülkede popüler olduğu için diğer dillerde de baskılarını yapıyor. Derlediğim kadarıyla Türkçe dışında İspanyolca, Yunanca, Almanca, Fransızca baskıları mevcut (Bakınız: Aşağıdaki kapaklar)

Romanın Diğer Dillerdeki Bazı Baskılarının Kapakları

ROMANLA İLGİLİ BAZI İLGİNÇ NOTLAR:

"Ocak Ayının İki Yüzü" romanının yazarı da “Ocak” ayında (19 Ocak 1921) doğmuştur. Tesadüf mü?...  

Roman, Paris, Atina ve Girit’te geçer. Filminde olduğu gibi Türkiye ve İstanbul romanda yer almamaktadır. Bakalım, filminde İstanbul nasıl yer alacak?



MERAKLISI İÇİN ROMANLA İLGİLİ BAZI LİNKLER:

Vikipedi’de (Türkçe) yazar Patricia Highsmith için buraya tıklayınız.

Wikipedia’da (İngilizce) yazar Patricia Highsmith için buraya tıklayınız.

Wikipedia’da (İngilizce) roman hakkında (Two Faces Of January) kısa bilgi için buraya tıklayınız.




8 Eylül 2012 Cumartesi

KARGANIN GÜLDÜĞÜ – Nihan TAŞTEKİN (KİTAP)




    Polisiye edebiyatına ilk olarak ortaokul ve lise yıllarında merak salmış ve okumuştum. Bunlar, Agahta Christie romanları ve bazen kara filmlere (film noir) önemli kaynak da olan bazı kara romanlardı. Sonra polisiyeye epey bir ara verdikten sonra benzer bir türdeki Patricia Highsmith romanlarını zevkle okudum. Araya başka türler girerek okumalarım devam etti. İki yıl kadar önce, Ankara’da ara sıra uğradığım sahaf Ayhan (Ataman) ağabeyin tavsiyesi ile polisiyeye bir anlamda dönüş yaptım. Geçmişte Akba Yayınlarından çıkmış olan Cornell Woolrich, (ya da bizde bilinen adıyla Wiilliam Irish), Erle Stanley Gardner, Ellery Queen gibi yazarların gerçekten güzel polisiye romanları ile tanışmış oldum. 
    İki yıl önce, polisiye romanlar ararken gözüm raflarda bir Türk kadın yazarın kitabına takılmıştı. “Kertenkelenin Uykusu-Nihan Taştekin”. Pek fazla beklentim olmadan kitabı alıp okudum ve beklentimin tersine şaşırarak beğendim. Bu kitapta Cem Beyoğlu isimli bir Türk dedektif tanıtılıp polisiye bir olayı çözmesine tanık oluyorduk. Kitabın konusu bir yana, romanda çok çarpıcı bir dil, gerçeklik ve akıcılık vardı. Buna yer yer ince bir mizah da eşlik ediyordu. Bu da okumanıza keyif katıyordu. Sonra yazarın yayınlanmış ikinci bir kitabı olduğunu öğrenip onu da okudum. Bu arada, “İyi bir okur, kitap takip etmez, yazar takip eder” sözüne çoğunlukla inananlardanım. Yazarın “Yağmur Başlamıştı” isimli ikinci romanı fena değildi. Ama,

28 Ekim 2011 Cuma

ON KÜÇÜK ZENCİ (İnceleme)


EDEBİYATTAN SİNEMAYA UYARLAMALAR–2

        Dünyada 100 milyonun üstünde baskı ve satış başarısı gösteren çok az sayıda kitap vardır. Bunlardan en bilinenleri (dini kitaplar haricinde), Yüzüklerin Efendisi (Üçleme) (J.R.R. Tolkien), Hobbit (J.R.R. Tolkien), İki Şehrin Hikayesi (Charles Dickens) romanlarıdır. Genelde fantastik ve dram türünde olan bu çok satmış eserlerin arasında gerilim-polisiye tarzında tek bir kitap bulunur: Agahta Christie’nin On Küçük Zenci isimli romanı. Bu ay, On Küçük Zenci romanını ve sadece sinemadaki değil; geniş bir yelpazedeki uyarlamalarını inceleyeceğiz.

 Cinayetin Kraliçesi’nden Bir Polisiye-Gerilim Klasiği: ON KÜÇÜK ZENCİ Romanı

     Tartışmasız olarak cinayet romanlarının kraliçesi olarak kabul edilen Agahta Christie (1890-1976), çok sayıda roman, tiyatro oyunu ve öyküye imza atmıştır. Yazdığı 80 adet roman ve 180 kısa öyküde, özellikle Miss Jane Marple ve Hercule Poirot isimli iki önemli kahramanı edebiyat dünyasına hediye etmiştir. Özellikle “Kim Yaptı” türünde ağırlıklı olmak üzere sonucu merak edilen ve pek de kolay tahmin edilemeyen ama tutarlı açıklamaları olan ve bu nedenle de beğenilen gerilim ve cinayet eserlerine imza atmıştır. 60 yıla yaklaşan yazarlık hayatında, bir ara İstanbul’a gelip Pera Palas’ta da kalan yazar, bu romanını 1939 yılında yazmıştır.

                              
      Romanın ilk basımındaki adı, “Ten Little Niggers” dır. Yani, On Küçük Zenci. Daha sonra bu isim, o dönemlerde ırkçı bir ifadeyi çağrıştırdığı için “And Then There Were None” (Ve Sonra Hiç Kalmadı) olarak yayınevi tarafından değiştirilmiştir. Daha sonraki film ve tiyatro uyarlamalarında da “Ten Little Indians” (On Küçük Kızılderili) ismi kullanılmıştır. Ülkemizde halen Altın Kitaplar Yayınevi’nin baskısını yaptığı “On Küçük Zenci” romanı kitapçılarda bulunmaktadır. Romanın geçmiş yıllarda diğer yayınevleri tarafından yapılmış baskıları da sahaflarda bulunabilir. 
         
      Roman, “Kim Yaptı? (Whodunit = Who done it) yani “Katil Kim” türünün en başarılı eserlerindendir. Üstelik buna dış dünyaya kapalı ve kaçışı olmayan ıssız ada ortamı da eklenince gerilim dozu, roman ilerledikçe artar. Konu basit gibi gözükmektedir: Bir hafta sonu Zenci Adası isimli bir ıssız adaya tatil amacıyla 10 kişi davet edilir. Bu konuklar, değişik yaş ve meslek gruplarında kişilerdir. Adaya vardıklarında kimsenin tanımadığı davet sahibinin, ortalıkta olmadığı konuklarca anlaşılır. Bunun şaşkınlığı daha giderilememişken ilk akşam yemeğinde gramofondan bir ses kaydı duyulur. Bu ses, _hizmetli olarak çalışan iki kişi de dahil olmak üzere_ bu 10 kişiyi geçmişte kendilerinin yakın çevrelerindeki bazı kişilerin ölümlerine neden oldukları için suçlamaktadır. Yaşanan bu şok atlatılmadan ilk ölüm de meydana gelir. Kısa bir süre sonra da ikincisi. Artık, hepsi teker teker öleceğini anlamışlardır. Adadan kaçmak mümkün değildir. Ada iyice aranır ama kendilerinden başka adada kimse yoktur. Peki katil kimdir?