Çizgi romandan film uyarlamaları, film endüstrisi için çoğunlukla cazip bir alan olmuştur. Fakat, çizgi romandan sinemaya uyarlaması yapılmış eserler, her zaman çok iyi olmayabiliyor. Bu ayki incelememizde buna örnek olan bir uyarlamayı keşfedeceğiz. Ülkemizde çizgi romanı yayınlanmamış, fakat uyarlandığı filminin bilindiği, DVD filminin de bulunduğu Whiteout (Soğuk Ölüm) çizgi romanı ve filmini keşfetmeye başlayalım.
WHİTEOUT ÇİZGİ ROMANI:
Ülkemizde yayınlanmamış olan Whiteout çizgi romanı Greg Rucka tarafından yazılmış ve Steve Lieber tarafından çizilmiş ve 1999 yılında Oni Press tarafından Kanada’da yayınlanmış bir eserdir. Whiteout, dört fasikül halinde Mayıs 1999 yılında yayınlandıktan sonra, Ağustos 2000 yılında bu seriden bağımsız macera olarak Whiteout Melt çizgi romanı da yayınlanmıştır. Whiteout (1999), 130 sayfalık bir çizgi roman, Whiteout Melt (2000) ise 113 sayfalık bir çizgi romandır ve her ikisi de renkli olmayan, klasik çizgi roman tadında eserlerdir. Eser, önce ayrı fasiküller halinde çıkmış; beğenilip ilgi görünce toplu olarak yayınlanmıştır. Serinin ikinci çizgi romanı olan “Whiteout: Melt” çizgi romanın prestij ödüllerini dağıtan Eisner Ödülleri’ne yazar ve
çizerini de kapsayacak şekilde dört dalda aday gösterilmiş, En İyi Kısa Seri Çizgi Roman Ödülü’nü 2000 yılında kazanmıştır.
çizerini de kapsayacak şekilde dört dalda aday gösterilmiş, En İyi Kısa Seri Çizgi Roman Ödülü’nü 2000 yılında kazanmıştır.
Greg Rucka ve Steve Lieber
Çizgi roman, ismini Antarktika bölgesindeki aşırı soğuk ve fırtınalı havanın getirdiği etkiden almıştır. Öyle ki, bu soğuk fırtına sırasında rüzgârın hızı saatte 160 km. ye kadar çıkabilmekte, yer ile gökyüzü ayırt edilememekte, insanlar kar tipisinden çok daha güçlü böylesi bir durumda iki karış ötelerini görememektedirler. Bu koşulların getirdiği durumlarda da insanlar yön bulma ve bulunduğu konumu anlayabilmekle ilgili tüm yeteneklerini kaybetmekte ve bu duruma da “Whiteout” denmektedir. Gerek çizgi romanda gerekse filmde bu durumu yansıtan bazı sahneler yer almaktadır.
Çizgi romanın içerisindeki dört ayrı bölümün kapağı, dört farklı ve ünlü çizer tarafından çizilmiştir. Aşağıdaki resimde de görüldüğü gibi bölüm kapaklarının çizerleri sırasıyla Frank Miller (ön kapak), Matt Wagner, Mike Mignola, Dave Gibbons ve Steve Lieber’dir. Çizer Steve Lieber’in çizgileri albümde gerçekçi tonda siyah beyazlardır. Özellikle serinin ikinci çizgi romanı olan Whiteout Melt’de çizgi stili daha oturmuş ve kendisinin de belirttiği şekilde kullandığı değişik tekniklerle albümü ilkinden daha da iyi duruma getirmiştir. Geçmiş yıllarda bu iki serinin devamı olarak “Whiteout: Night” taslak ismi konmuş bir devam macerası konuşulmuşsa da bu konuda henüz bir netlik oluşmamıştır.
Her iki Whiteout çizgi roman albümü için gerek yazar, gerekse de özellikle çizeri geniş kapsamlı bilgi toplamışlar ve bu toplanan bilginin birçoğu da çizgi romanda başarıyla kullanılmıştır. Örneğin, Antarktika’nın coğrafi yapısı, bu bölge için yapılan uluslar arası anlaşmalar, tam güney kutup bölgesinin fethedilmesi için kaşif Amundsen ile Scott arasındaki ölümcül yarış gibi unsurlar çizgi romanın içerisine başarıyla yerleştirilerek anlatılmıştır.
Çizgiromanın biraz konusundan bahsedelim: Antarktika’da işlenmiş bir cinayet sonucunda karlar üstünde yüzü tanınmayacak şekilde parçalanmış bir cesedin bulunmasıyla konuya hemen giriş yaparız. Bu araştırmayı yapmakla görevlendirilen federal polis Carrie Stetko ve üste görevli doktor delil toplayarak önce bunun kim olduğunu daha sonra da katilin kim olduğunu bulmaya çalışacaklardır. Kendilerine kısa bir süre sonra İngiliz ajan Lily Sharpe da eşlik edecek ve iki kadın atlattıkları ölüm tehlikelerine rağmen araştırmaya devam edeceklerdir. Çizgi romanın baş aktörü Carrie Stetko kısa boylu, mesleki geçmişinde pek de parlak olmayan bir “mecburi suç” işleme durumu olan –ki bu durumu çizgi romanda ilerleyen sayfalarda biz de öğreniriz. Hatta bu yüzden sanki Antarktika’ya gönderilmiş olduğundan da şüpheleniriz_ kadın olmasına rağmen zor koşullara göğüs germesini bilen bir kahramandır. Yüzünü göremediği katille bir “whiteout” sırasında sağ elinden çıkan eldiveni yüzünden iki parmağı kangren olur ve kesilmek zorunda kalır. Stetko’nun mesai arkadaşı sarışın İngiliz ajan Lily Sharpe ile birlikte yaşadıkları zorluklar ve yardımlaşmaları kendi aralarında belli belirsiz bir duygusal yakınlaşmaya da neden olur. Serinin ikinci macerası olan Whiteout: Melt’te ise Stetko’nun bir Rus ajanı olan Aleks ile başka bir olayı aydınlatmak üzere işbirliğine gider.
WHİTEOUT FİLMİ:
Whiteout çizgi romanının başarısından sonra 2009 yılında yönetmen Dominic Sena tarafından çizgi romanın filme uyarlaması yapılmış ve başrollerde Kate Beckinsale, Tom Skeritt ve Gabriel Macht yer almışlardır. (Filmin IMDB Notu: 5.3) Filmin çizgi romana uyarlanması birebir olmamıştır. Ancak çizgi romanın yaratıcısı Greg Rucka’yı da ikna edecek düzeyde bazı değişikliklere gidilerek bu uyarlama gerçekleşmiştir. Örneğin kadın kahraman Carrie Stetko, çizgi romanda insani yönleri ve zaafları, mücadelesi biraz daha belirgin iken ve iki kadının yakınlaşmalarına dair bir eğilimi ima eden durumlar gösterilirken filmde bunları göremeyiz. Zaten Lily Sharpe karakteri de filmde yoktur. Filmde çizgi romandan farklı olarak işlenen cinayetler 1957 yılında ve filmin hemen başında gösterilen bir olaya dayandırılır.
Filmin başrol oyuncusu Stetko’yu canlandıran Kate Beckinsale’dir. Genellikle hareketli macera türü filmlerin oyuncusu olan yıldızı sinemaseverler “Underworld” serisi filmlerinden hatırlayacaklardır. En son olarak bu yılın başında Unnderworld Awakening (2012 gösterime girmiştir. Whiteout filminde, Stetko karakteri, çizgi romandaki kadar derin işlenmemiş; kahraman, bir avantür figürüne adeta indirgenmiştir.
Sonuç olarak Whiteout çizgi romanının film uyarlamasının yapılan onca masrafa, dijital efektlere rağmen beklenildiği kadar iyi olduğunu söyleyemeyiz. “Filmde eksik bir şeyler var” duygusunu yer yer hissedebiliyorsunuz. Başka bir yönetmenin ve başka aktris/aktörlerin hatta daha iyi bir senaryonun varlığıyla belki daha iyi olabilirdi. Birkaç gerilim dolu sahnenin dışında film kötü olmasa da vasat bir seviyede kalıyor. Kendi adıma, çizgi romanı okurken ben daha çok keyif aldığımı rahatlıkla söyleyebilirim. (Filmin fragmanına buradan veya aşağıdaki resmin üzerinden ulaşabilirsiniz)
Whiteout çizgi romanı ve filminin gerek konusu, gerekse konusunun geçtiği mekan bakımından güzel vakit geçirebileceğiniz diğer bazı film ve kitap seçenekleri şunlar olabilir:
Antarktika’da (Güney Kutup Bölgesi) geçen filmlerden bazılarını seyredebilirsiniz: Bunlar, John Carpenter’ın 1982 tarihli sürükleyici bilimkurgu-korku filmi “The Thing”, aynı filmin 2011 tarihli yeniden çevrimi olan “The Thing”, X Files dizisinin sinemadaki ilk filmi olan ve Antarktika’daki bir uzaylı kolonisinden bahseden “X Files: Fight The Future (1998)” ve Antarktika’da mahsur kalan kızak köpekleri ile ilgili “Eight Below (2006)” filmleri uygun seçenekler olabilir.
Kitap seçenekleri olarak; Antarktika’da tam güney kutup noktasının keşfine yönelik olarak 1911 yılında Norveçli kaşif Amundsen ile İngiliz kaşif Scott arasındaki ölümcül rekabeti ve yarışı anlatan geçmiş yıllarda Milliyet Yayınları arasında çıkmış olan “ Amundsen ve Scott Güney Kutbunda” isimli kitabı okuyabilirsiniz. Kitaplarındaki konuları genellikle gezerek edindiği deneyimlerle yazan yazar Jack London’un “Ateş Yakmak” isimli öykü kitabını, “Beyaz Diş” ve ”Vahşetin Çağrısı” gibi Alaska’da geçen kitaplarını okuyabilirsiniz. Ya da Alaska ve Greenland’de geçen ve filmleri de bulunan ;biri çizgi roman diğeri de roman olan iki kitabı okuyabilirsiniz. Ülkemizde JBC Yayıncılıktan çıkmış olan “30 Gün Gece” çizgi romanı ile İnkılap Kitabevi tarafından yayınlanmış ve çok satmış polisiye roman “Smilla ve Karlar”.
Arktik Bölge’de (Kuzey Kutup Bölgesi) ve Alaska’da geçen filmlerden bazılarını seyredebilirsiniz: Bunlar, Alaska’da işlenen bir cinayet ile ilgili psikolojik gerilimli bir polisiye olan Insomnia (1997), Kopenhag’da başlayıp Kuzey Kutbuna yakın Greenland’de devam eden ve romandan uyarlanan entrika dolu Smilla’s Sense of Snow (1997)(Smilla ve Karlar), Alaska’da 30 günlük karanlık dönemde geçen ve aynı isimli çizgi romandan uyarlanan vampirli korku filmi 30 Days Of Nights (2007), Jack London’un aynı isimli romanından uyarlanan bir genç ile bir kurt köpeğinin dostluğunun anlatıldığı White Fang (1991)(Beyaz Diş) ve bizde Mart 2012’de gösterime girmiş olan Alaska’da doğa şartlarına karşı hayatta kalma savaşı veren insanların konu edildiği gerilim filmi The Grey (2012) uygun seçenekler olabilir.
NOT: Yukarıdaki incelemem, ilk olarak Altın Madalyon e-Dergi'nin Nisan-2012 (2 nci) sayısında yayınlanmıştır. İlgili dergiye, http://altinmadalyone-dergi.blogspot.com/ sitesinden ulaşabilirsiniz. Farklı iki kapak seçeneği ile http://www.mediafire.com/?y3u13h6bjd7f88a adresinden veya diğer kapak olan http://www.mediafire.com/?7qhc6va9d9u6n9i adresinden bilgisayarınıza .pdf formatında indirerek çizgi roman konu ağırlıklı dergiye ulaşabilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder