16 Haziran 2013 Pazar

ÖTE TARAFTA BAŞLAYAN BİR “YARIM” AŞK ÖYKÜSÜ (ÖYKÜM)


                                                                                        Tüm Sevgililere ve Sevgililerini Bekleyenlere…

                                                                           Bil ki, sevgi makamı çok şerefli bir makamdır.
               Gene bil ki, sevgi, varoluşun aslı demektir.

              Muhyiddin Arabi

        Haberci melekler, “Ruh”un yanına geldiklerinde onu selamladılar ve Baş Meleğin huzuruna çıkma müjdesini ona verdiler.  “Ruh”, coşkuyla parıldadı. İçindeki coşku arttıkça taşıdığı ve yaydığı ışık da arttı. Ruh, haberci meleklerden birine “O “da geliyor değil mi?” diye sordu. Haberci melek bu soruyu olumladı ve şimdi bu müjdeli haberi ona da birlikte götüreceklerini söyledi.

       Haberci melekler ve “Ruh”, diğer “Ruh“un yanına gittiklerinde o sanki onların geleceğini biliyor gibi bekliyordu. Onların gelişini görünce coşkuyla parıldadı. Ruh, Onu görünce ne kadar şanslı olduğunu bir kez daha bildi ve Yaradan’a şükretti. “Öteki Ruh “ da aynısını yaptı. İkisinden parlayan ışıklar birden etrafı kapladı ve ikisini de içine alan büyük bir ışığa dönüştü.

       Birbirlerini tanıyan ve birbirlerine sevgiyle bağlı olan bu iki ruh un ışığını gören diğer melekler coşku içinde bir melodi söylemeye başladılar. Çok sık görülmeyen böylesi durumlarda söylenen bu tatlı melodi, yüksek sevgi birlikteliğini kutsamak ve Yaradan’ı anıp şükretmek adına söylenirdi. Haberci melekler bu melodiye katılmadılar, fakat bu iki ruhun önünde saygıyla eğilip yola devam ettiler.

     Haberci melekler refakatindeki iki ruh, her ruhun tekamüllerinin bir aşamasında gelmek isteyecekleri ve üstlenecekleri görevlere göre BaşMeleklerden en az biri tarafından görüşme ile onurlandırıldıkları semanın yüksek katlarından bir yere yükselerek geldiler. Refakatçi melekler onları selamlayıp ayrılırken daha yüksek semalardan hızla hareket ederek gelen ve yaklaştıkça büyüyüp semayı kaplayan muhteşem bir Nur gördüler. Tek ışık bedendeki iki ruh, bu muhteşemliğin altında ne yapacaklarını bilemediler. Dünya gözüyle bakılması mümkün olmayan bu Nurlu ışığa minnet ve biraz da korkuyla bakıp Yaradanın ismini andılar. Sonra da şükürlerini ard arda sıraladılar.
      Muhteşem güzellikteki ve görkemdeki bu Nur topluluğun başında koyu parlak mavi renkli büyük bir Nur, arkasında da sayısız melek ordusu vardı. Baş Melek, bu iki ruhun dayanabilmesi için ışığını ve gücünü azalttı ve onların yanına indi. 




  Çok berrak ve güçlü, ama sevecen sesiyle “Sevgililer, Sizi selamlıyorum” dedi. 

  “Selam, Sizin üzerinize olsun” dedi iki ruh. 

 BaşMeleğin ruhlara güven ve huzur veren ışığı, her iki ruhun daha çok sevinç ve güvenle parıldamasını sağladı. Koyu mavi renkli aurası Baş Meleği çevreliyor ve çok uzağına kadar yayılıyordu.

    “Sevgililer, size müjdeli haberi vermek için buraya çağırdım. Yaradan, sizin de dahil olduğunuz bir grup ışık işçisinin yaşam planlarını onayladı. Dünyaya planlandığı gibi gideceksiniz.”

    Her iki ruh, Yaradan’ın kendilerini seçmiş olduğundan dolayı sevinçlerinden, parıldamalarında gelebilecekleri son sınıra kadar geldiler. Artık sadece uzaktan değil; yakından da sanki tek bir ruh imiş gibi gözüküyorlar ve büyük, parlak tek bir ışık olarak parıldıyorlardı.

“Benim ekibime dahil olmuş olmanızdan dolayı şeref duyuyorum Sevgililer.”
“O şeref bize ait” dedi Ruh.  “Böylesi bir ayrıcalığa sahip olmak, hem benim, hem diğer yarımın ortak özlemimizdi” dedi diğer Ruh.

“Dünyanın ihtiyaç duyduğu bir zamanda size ve ışığınıza ihtiyacımız olacak. Tıpkı diğer ışık işçilerine ihtiyacımız olduğu gibi”

“Eğitimimiz devam ediyor, bunun sonunda hazır olacağız Sevgili BaşMelek” dedi iki ruh ortak bir sesle.

“Sevgililer, planlarınız gereği_diğer tüm Işık İşçilerinin planlarında da olduğu gibi_  önce kendi ışıklarınızı, frekanslarınızı yükseltmeniz gerekecek. Bedenleneceğiniz zamanda karanlık tarafın gücünü kırmak, önemli bir çaba gerektirecek. Kılıktan kılığa giren karanlık tarafı zamanla daha iyi tanıyacak ve neler yapacağınızı bileceksiniz." 


“Sevgililer, şimdi çok özel bir an geldi. Size Yaradan’ın gönderdiği özel hediyenizi burada vermekten şeref duyuyorum.”

O sırada melek ordusundan bir melek, taşıdığı zümrüt yeşili renkte parıldayan bir küreyi Baş Meleğe uzattı. Baş Melek, olağanüstü güzellikteki şeffaf küreyi hemen önüne koydu, taşıdığı muhteşem Doğruluk Kılıcını çıkardı ve kesin bir hamleyle küreyi ikiye böldü.

Benim dünyadaki kızım ve oğlum ! Yaradan’ımızın size lütfettiği bu armağanı sizin Tanrısal özünüz içerisine yine O’nun izniyle yerleştiriyorum. Bu İlahi Yarımlar, sizin birbirinizi tanımanızı kolaylaştıracak. Fakat, bundan çok daha ötesi sizlerin nadir görülen yüksek seviyedeki bir aşkla birbirinize bağlanmanızı, çok ötelerinize yüksek sevgi frekansları göndermenizi, yaşantınızda birçok insana da örnek olmanızı kolaylaştıracak.

Baş Melek, iki ufak şeffaf yarımküreyi her İki Ruhun Öz’lerine yerleştirdi. Daha önce pembe-turuncu renkleriyle etraflarını aydınlatan İkiRuh, artık bu renklerden çok, parlak zümrüt yeşili bir renkle parıldıyor ve bu renk çok daha fazla alana yayılıyordu. O sırada semadaki melek ordusundan koro halinde olağanüstü güzellikte bir melodi duyulmaya başlandı. Bu şekilde Melekler, Rabb’i şükranla anıyor ve Sevgilileri onurlandırıyorlardı.  Bu melodi, eğer dünyadan duyulabilseydi; insanlarda sevinç gözyaşları ile başlayıp yüksek coşkuya ve sonra da İlahi vecd haline neden olacak yüksek duyguları yaratırdı.

“Sevgililer, bırakalım bir süre daha sema, sizin onurunuza söylenen şarkıyla yankılansın ve Ruhlar Alemi de bu çoşkuyu paylaşsın. Bilin ki, dünyada kabuklarınızı kırmayı başarıp gerçek özgürlüğe kavuştuğunuzda ve artık birbirinizi hakettiğinizde Melekler sizin çevrenize yaydığınız bu muhteşem güzelliği görüp yine şarkılar söylemeye devam edecekler.”  

Sevgili Baş Melek, dünyadaki planımızı layıkıyla başarabilmemiz için bizim nelere dikkat etmemiz gerekir?” dedi İkiRuh.

“Sevgililer! Bizler, ancak Sizler dünyada istediğiniz zaman Size yardım edebiliriz. İnsanın üstünde yük olan egoya ait kabuklarını kırması ve bir sonraki basamağa yükselebilmesi, büyük çoğunlukla yaşadığı olaylar karşısında, bunlara gösterdiği uygun davranış ve tepkilerle mümkün olabilmekte. Tekamülün üst aşamalarında içinde affetmeyi, empatiyi de barındıran koşulsuz sevgi deneyimleri insanlara yaşatılır. Birçok durumda da insanlar birbirine aynalık yaparlar. Yakınlarınız da dahil olmak üzere Size ayna görevi yapan veya Sizi kızdıran insanlara bakış açınızı değiştirmeniz umulur.  
     
“Peki, bu kabuklardan arındığımızda bize verilen İlahiYarımlar nasıl çalışacak?” diye sordu İkiRuh.

“Kabuklarınızdan tamamıyla kurtulmadığınız zamanlarda da çalışacak Sevgililer. Öyle ki, tanışıp ara sıra yan yana gelmeye başladıktan bir süre sonra; birbirinize fazla yaklaşmasanız dahi birbirinize çok iyi ve uyumlu hale geldiğinizi çoğunlukla fark edeceksiniz. Fakat bu, sizin gerçek kavuşum zamanı ve sonrasının yanında çok düşük kalacak. İkiniz de yüksek titreşimli frekanslara ulaştığınızda gerçek birlikteliğiniz başlayacak ve yaşamınızda olağanüstü güzellikler ve durumlar başlayacak. Bu arada, kazanacağınız çekiciliği, düşünce bazında dahi olsa salt kendi çıkarınıza ve beklentilerinize kullanmamanız, sadece ikinizin kurduğu ortak yaşama ve bütünün hayrına kullanmanız umulur. Uyumlu birliktelik için Size doğru çekilen insanların Sizin muhteşem enerjinizi kullanmamasına veya bozmamasına da dikkat etmeniz umulur.

“Sevgili Baş Melek, önce Yaradanımıza şükrediyoruz, sonra Size ve ekibinize müteşekkir olduğumuzu belirtiyoruz. Yaradan Sizden razı olsun”. dedi İkiRuh büyük bir sevinçle. 
   
Şimdi gidebilirsiniz Sevgililer. Unutmayın Biz Bir Ekibiz. Dünyada ne zaman isterseniz beni ismimle çağırabilirsiniz. Dünyaya gidin, birbirinizi bulun. Fakat daha önemlisi ikiniz de üstünüzdeki kabukları kırıp Tanrısal Özlerinizi ortaya çıkarın ki, gerçek sevgiyle ve aşkla birbirine bağlanan ruhların neler yapabileceğini herkese gösterin…

Tek bedendeki İkiRuh, Ruhlar Alemi’ne refakatçi yüzlerce melek eşliğinde dönerken; göklerde o harika melodi Melekler Ordusu tarafından mırıldanıyor ve melodi semadan semaya yankılanıyordu… 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder